Fatsa İlçesi’nde siyanürle altın çıkarılmasına karşı çıkan köylüler eylem yaptı. Yüzlerce köylü, “Doğamızı, doğal su kaynaklarımızı tahrip etmesinler, zehirlenmek istemiyoruz” diyerek madenin yapacağı tahribata dikkat çektiler.
Ordu’nun Fatsa İlçesi’ne bağlı Yukarı Bahçeler Mahallesi Engiz Mevkii’nde Altınpete Madencilik Şirketi, altın madeni çıkarmak üzere çalışma başlattı. Yaklaşık 1 yıl önce başlayan çalışma kapsamında 100 dönüm ormanlık alandaki ağaçlar kesildi. Yeşillikten eser kalmayan alanda çalışmalarını sürdüren ve kısa bir süre içinde açacakları kuyularda siyanürle altın ayrıştırmasına başlayacağını duyan yöre halkı, maden sahasında eylem yaparak seslerini duyurmaya çalıştı. 900 ton altın rezervi olduğu iddia edilen alanda toplanan yüzlerce köylünün eylem için gittiği maden sahasında eylem sırasında şirket çalışmalara ara verdi.
Orman Kesilince Köyü Domuzlar sardı
Ellerinde organik ürünlerle eylem yapan yöre halkı siyanürle altın çıkarılmasına karşı çıkarak zehirlenmek istemediklerini dile getirdiler.
Mahalle sakinlerinden Ayşe Gümüş, “44 yıldır ben buradayım çalışıyorum, her şeyim bitki burada ve doğal. Şimdi bu yapılanları görünce çok üzülüyorum yani. O ormanı gördüğümde için yanıyor. Bahçeye gidiyoruz kaynak sularından içemiyoruz, abdest alamıyoruz, namaz kılamıyoruz. Çocuklarım o dereye inip oynuyorlardı şimdi o dereler kurumuş. Şu bahçemde ki sebzeler olmayınca ne yapacağız biz. Nasıl yaşayacağız çocuklarımız var torunlarımız geliyor. O ormanı kaybettiler şimdi yaban domuzları köylere saldırıyor. Bu seneye kadar bu sıcağı yaşamamıştık, o ormanın şerrinden yandık. Domuzlar hep emeğimizi mahvedip gidiyor.”
Yaban hayat Yok Ediliyor
Köylülerin eylemine destek veren Ordu Doğa Yaşam Alanları koruma Platformu üyesi Gül Arslan, “Buraya Fatsa Derelerin Kardeşliği, Demirci Köy Doğa Koruma platformları geldi. Çünkü bu arkadaşlarda kendi bölgelerinde HES mücadelesi veriyorlar ve onlarda buralı olduğu için bu soruna sahip çıkmaya çalışıyorlar. Bizlerde yaklaşık 5 yıldan bu yana HES’lerle mücadele ediyor, suyumuzu derelerimizi korumaya karşı mücadele ediyoruz. Burası hepimizin sadece çevre köylerin değil ve ne yazık ki Türkiye’de son hızla yaban hayat yok ediliyor, ormanlar yok ediliyor. Mesela Orman Bölge Müdürlükleri yazılar yazıyorlar yanıtlar veriyorlar şu kadar ağacın kesilmesinde hiçbir sakınca yoktur diye. Bu sadece bir yer değil ki yani bir sürü yer böyle. Burayı sadece maden deyip geçmemek lazım. Kullanılacak olan ister siyanür olsun ister başka bir şey olsun kimyasallar suyumuzu havamızı zehirleyecek. Dolayısıyla burada tarımda yapılamayacak. Aç kalacağız bizden ne istiyorlar, topraklarımızı bırakıp gidip köle mi olacağız.”
ÇED Raporları Yok
Gül Arslan, maden için ÇED raporunun alınmadığını da dile getirerek, “Bildiğimiz kadarıyla burası için çet raporu alınmamış ve geçen sene müracaat yapılmış. Bir avukat arkadaşta çet raporu almadıklarına dair rapor var. Biz bunlara hiç takılmıyoruz. Çünkü bizim gördüğümüz o kadar çet raporu alınmış yerler var ki hepsi zarar veriyorlar. Sonuçta raporu veren kim, Bakanlıklar ve Valilikler karar veriyorlar. Ne yazık ki bu kararlar hiç halkın yararına kamunun yararına olmuyor. Gidin melet ırmağına bakın kurulan HES yüzünden su akmıyor. Çet raporunda ne diyorlar, burada düzenli olarak su akacak. Hayır efendim yaşam sürmüyor su akmıyor. Yani çet raporunun alınıp alınmaması hiç önemli değil.”
Sonuç Alıncaya Kadar Mücadele
Mahalle sakinlerinden Zeki Fidan ise, “Ben Çernobil’de ki nükleer patlama yüzünden son 3 yıldır tiroit kanseri mücadelesi veriyorum. Burada insanlarımızın gelecekte sakat doğmaması, burada yaşayabilmesi, tabiatımızın zarar görmemesi, mısırımı fasulyemi fındığımı meyvemi yiyebilmem için bir mücadele veriyoruz. Bu mücadelemize sonuç alana kadar da devam edeceğiz. Bu bulunduğumuz bölgede kaya mezarlarımız var. En az bin yıl önce yapılmış eserler. Bunlar Kültür bakanlığı tarafından hiç görülmüş ve araştırılmış değil. Biz buranın devletimiz tarafından gelip incelenmesini hatta sit alanı ilan edilmesini ve turizme açılmasını istiyoruz.”
Doğamızın Zehirlenmesine Karşıyız
Kendilerinin yapılacak yatırıma değil, çevrenin zarar görmesine karşı olduklarını dile getiren Zeki Fidan, “Yetkililerden isteğimiz buraya gelip bu halkın haykırışını görsünler, burada siyanür kullandırmasınlar, doğamızı, doğal su kaynaklarımızı tahrip etmesinler, bizim rahat bir şekilde nefes almamızı sağlasınlar. Biz yetkililerden bunları istiyoruz. Ben yapılan yatırıma karşı asla değilim. Elbette ki devletimiz madenleri çıkarak. Biz burada siyanür kullanılmasına, doğanın zehirlenmesine, yer altı sularımızın zehirlenmesine, derelerde ki balıklarımızın ölmesine, bahçede hiçbir bitkinin yetişmemesine, ormanlarımızın kurumasına, fındık bahçelerimizin kurumasına ve burada gelecekte insanlarımız bir bir ölmesine, doğacak çocuklarımızın sakat olmasına engel olmak için buradayız.”
Halkımızdan Destek Bekliyoruz
Eyleme ayağı kırık olduğu için geldiği araç içinden destek veren Yukarı Bahçeler Mahallesi Muhtarı ….., Burada doğanın tahrip edildiği için karşı çıktık ve bunu da imza toplayarak ilgili yerlere verdik. Bura da birçok köy ve mahalle var. Vatandaşımız akşam bizimle beraber, sabah olduğu zamanda hiç kimse yok. Biz hatayı burada yapmışız, birlik beraberlik olmalıydı. Biz her vatandaştan imza topladık. Vatandaşımız bize sahip çıksa biz her tarafa gider, bu olumsuzluklara da engel olabiliriz” dedi.
Maden sahasında bir süre slogan atan ve yapılan açıklamalara alkışlarla destek veren mahalle halkı, ardından olaysız bir şekilde dağıldı.
Ünye TV
News
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.