Milad Partisi Genel Başkanı ve Ordu Bağımsız Milletvekili İdris Naim Şahin, seçim bölgesi Ordu’da yayın yapan bir haber sitesinde, hakkında yayınlanan haber ve yorumlar sebebiyle açtığı 20 bin liralık tazminat davasını kaybetti.
İstanbul 24. Asliye Hukuk Mahkemesi, Haber sitesinde yayınlanan haber ve köşe yazılarında “Oportünist Siyasetçi”, “Mızıkçı mahalle çocuğu”, “Küstah ve Pervasız”, “Nezaketsiz ve kibir denizinde yüzen” ifadelerinin eleştirir sınırları içerisinde kaldığını, ayrıca siyasilerin bu tür eleştirilere açık olmak durumunda olduğuna dikkat çekerek 20 bin liralık tazminat talebini reddetti.
İstanbul 24. Asliye Hukuk Mahkemesi, Millet ve Adalet Partisi (MİLAD) Genel Başkanı İdris Naim Şahin’in yazdığı 4 haber ve köşe yazısı nedeniyle Ordu Gözlem haber sitesi sahibi gazeteci Metin Akyürek hakkında açtığı toplam 20 bin TL’lik tazminat davasını reddetti.
Ordu Milletvekili İdris Naim Şahin’in korumalarının gazetecilere uyguladığı baskı, yıldırma, haber alma ve yayma özgürlüğünü engellemesi, yanlarına koruma dikmesi, parti içi dengelerinde ayrıştırma oluşturması, geçmiş dönem milletvekillerinin gerçekleştirdiği hizmetleri kendisinin gerçekleştirmiş gibi yansıtması durumlarını sahibi olduğu Ordu Gözlem sitesinde haberleştiren ve köşe yazısı ile eleştiren Metin Akyürek hakkında bir yıl önce 20 bin liralık tazminat davası açıldı. İdris Naim Şahin, yayınlanan haberlerde kullanılan “oportünist siyasetçi”, “mızıkçı mahalle çocuğu”, “küstah ve pervasız”, “nezaketsiz ve kibir denizinde yüzen” ifadelerinin manevi varlığını, duygu ve düşünce dünyasının, haysiyet, şeref ve saygınlığının zedelendiğini savunarak şikayetçi oldu.
Gazeteci Metin Akyürek de savunmasında, İdris Naim Şahin’in gerek İçişleri Bakanı olmadan gerekse olduktan sonraki süreçte Ordu ili ziyaretlerinde korumaları vasıtasıyla gazetecilerin Anayasal hakkı olan haber alma ve yayma haklarını engellediğini, gazetecilere fevri hareket ettiği gibi başına koruma diktiğini, gazetecileri açık alandaki toplantılardan çıkarmaya çalıştığını, ayrıca uygulama ve kişisel tercihleri sebebiyle parti içi dengelerinde ayrışma oluştuğunu ve geçmiş dönem siyasilerinin gerçekleştirdiği hizmetleri kendisi yapmış gibi gösterdiğini gözlemlediğini belirtti. Bütün bunları Anayasal özgürlük, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ifade özgürlüğü ve Basın Kanunu kapsamında değerlendirerek eleştiri sınırları içerisinde haberleştirdiğini ve yorumladığını belirten Akyürek, yazılan haber ve yorumlarının hukuka aykırılık oluşturmadığını savundu.
“SİYASİLER BU TÜR ELEŞTİRİLERE AÇIK OLMALIDIR”
İstanbul 24. Asliye Hukuk Mahkemesi, bir yıl süren dava sonunda yayınlanan haber ve köşe yazılarının eleştiri sınırları içerisinde olduğuna hükmetti. Verilen kararda, “iktidardaki siyasi partinin milletvekili ve eski İçişleri Bakanı olan davacının kimi söz ve davranışlarının eleştiri konusu yapılması, davacının bu konumu ve siyasi kişiliği nedeniyle eleştirilmesi ve hatta bu eleştirinin sert bir dille yapılmasının hukuka aykırılık oluşturmayacağı” vurgulandı.
Davacının bulunduğu konum itibariyle kamuoyunun gözü önünde olması sebebiyle siyasilerin bu tür eleştirilere açık olmak durumunda olduğuna dikkat çekilen kararda, köşe yazılarının aynı zamanda yazarının eleştirisini de içermesi sebebiyle bütün yazılar değerlendirildiğinde, yazarın kişisel değer yargısı niteliğindeki bazı ifadelerinin eleştiri sınırlarını aşan küçültücü ve hakaret niteliğinde olmayıp davacının kişisel haklarına saldırı amacı taşımadığı, eleştiri sınırlarının aşılmadığı” bu sebeple davanın reddedildiği bildirildi.
News
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.