Fatsa ilçesinde girdiği denizde boğulma tehlikesi geçirdikten sonra vatandaşlar tarafından kurtarılan ve kaldırıldığı hastanenin yoğum bakım servisinde 20 gündür yaşam savaşı veren 22 yaşındaki Ezgi Sarı hayata yeniden ‘merhaba’ dedi.
20 gün önce gittiği Dolunay plajında hastalanarak boğulma tehlikesi geçirdikten sonra kalbi ve solunumu durduktan sonra 112 acil ekiplerince tekrar hayata döndürülen 22 yaşındaki Ezgi Sarı, yoğun bakımda vermiş olduğu yaşam mücadelesini kazandı ve taburcu olacağı günü iple çekiyor.
Gazetemiz muhabiri Sefa Eyi, Ezgi’nin tedavi gördüğü hastaneye giderek Ezgi’yle ve doktorlarıyla röportaj yaptı.
Ezgi eskisi gibi çevresindekilere gülücükler saçıyor ve konuşabiliyor. Ezgi gündelik hayatına tedbir amaçlı olarak yoğun bakım servisinde devam ediyor. Doktorlar, Ezgi’yi servise çıkaracaklarını yalnız vücudunun mikroba karşı hassas olmasından dolayı kimsenin ziyaret etmemesini istiyor.
“Ben iyiyim, merak etmeyin!”
Hayata gözlerini tekrardan açarak merhaba diyen Ezgi, arkadaşlarına ve sevenlerine iyi olduğunu ve kimsenin kendisini merak etmemesi gerektiğini söyleyerek, “Arkadaşlarım beni merak etmesinler iyiyim ve günden güne daha iyi oluyorum. Taburcu olduğum zaman ilk yapacağım şey eve gitmek. Bana hastanede çok iyi baktıkları için çok sıkılmadım, çok eğlenceliydi buradaki muhabbet” dedi.
“İkinci bir şans için çok sevindim”
Gözlerini açtığında trafik kazası geçirdiğini düşünen Ezgi, yüzünün fotoğrafının çekilmesinin ardından boğulduğuna kanaat getirdiğini ve ikinci bir şansı elde ettiği için sevinçli olduğunu belirterek, “Boğulma anına dair hiçbir şey hatırlamıyorum. En son evde oturduğumu hatırlıyorum ama denize gittiğimi hatırlamıyorum. Gözümü açtığımda yanımda hastanede görevli sağlık personeli Ata abim vardı. Karşımda onu görünce çok şaşırdım ve ne oldu diye sordum. Oda bana ne olduğunu anlattı. Ben ilk başta inanmadım ve annem yanıma geldiğinde fotoğraf makinesiyle yüzümün fotoğrafını çekmesini istedim ben ilk başta kaza geçirdiğimi düşünmüştüm. Yüzümün fotoğrafını görünce rahat bir nefes aldım. Kendime geldiğimde önce afalladım, neredeyim diye. Durumu anlattıklarındaysa ikinci bir şansı elde ettiğim için sevindim” şeklinde konuşarak duygu ve düşüncelerini paylaştı.
“Zor bir süreç atlattık”
Hastanede görevli Uzm. Dr. İnan Kılıç, Ezgi’nin durumunun her geçen gün daha iyiye gittiğini belirterek, “Ezgi hastanemize boğulma vakası olarak getirildiğinde kalbi ve solunumu durmuştu. İki haftadır yoğun bakımda sürdürmüş olduğumuz takip ve tedavide beyin oksijen kullanmasın diye Ezgi’yi sürekli olarak uyuttuk.
Vücut ısısını düşürdük vücut oksijen kullanmasın diye. Antibiyotik tedavisiyle mikrop kapan ciğerlerini temizledik. Bu süreç onun ve benim için zor bir süreçti ama atlattık ve Ezgi bundan sonraki tedavisine serviste devam ettikten sonra önümüzdeki hafta taburcu olacak. Sevenlerinden tekbir ricam var, Ezgi’nin bünyesi hala hassas olduğu için Ezgi ile görüşmesinler. Kendisi tam anlamıyla iyileştiği zaman o herkesle görüşür” şeklinde konuştu.
“Ezgi kardeşimiz gibi”
Ezgi’nin hemşireliğini yapan İknur Kısık, Ezgi ile yaş ve cinsiyet olarak aynı oldukları için aralarında kardeşten öte bir bağ oluştuğunu belirterek, “Ezgi bize geldiğinde uzun bir süre uyutuldu. Ezgi bize yaşıt olduğu için ona yaklaşımımız daha farklı oldu. Ezgi’nin bakımı ve egzersizleri tamamen bize bağlı olduğu için aramızda çok değişik bir bağ oldu. Ezgi bizim hastamız değil de kardeşimiz gibi oldu. Ezgi buradan çıktığı zaman onu sürekli olarak ziyarete gideceğim ve arkadaşlığımız devam edecek” diye konuştu.
mir kuzey
News
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.