Üç ayların başlangıcında idrak ettiğimiz Regaip Kandili’nin ardından feyiz ve bereketin arttığı bir başka mübarek gece olan Miraç Kandili’ne erişmenin sevinç ve mutluluğunu yaşıyoruz. Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV)’in mukaddes ve manevi yolculuğunu ifade eden Miraç, biz Müslümanlar için manevi bir terfidir.
Âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz Hz. Muhammed’in Yüce Allah’ın sonsuz kudreti ile bir gecede, önce Mescid-i Aksa’ya oradan da Sidretü’l Münteha denilen en üst makama yükseltilişini ifade eden ‘Miraç’, Hz. Peygamberin şahsında insanlığa sunulmuş ulvi bir yükselişin sembolüdür. Manevi duygularımızı canlandıran, iç dünyamıza doğru bir yolculuk yaparak kendimizi sorgulamamızı sağlayan kutsal gün ve geceler; bizlere, bireysel ve toplumsal olarak iman, ibadet ve ahlak bakımından kendimizi yenileme, geleceğimizi Allah’ın rızası doğrultusunda planlama ve ümitlerimizi tazeleme fırsatları sunar. Bu fırsatları ganimet bilerek, günahlarımızdan temizlenmek için Rabbimize tövbe etmeli, rızasına uygun yaşayabilmek için O’ndan yardım istemeliyiz. Unutmayalım ki, içtenlikle yapılan dua ve tövbe, kendimizi bulma ve bilmenin, bir başka deyişle bize ‘şah damarımızdan daha yakın olan’ Yüce Yaratıcı’nın huzuruna kabulün en güzel yollarından biridir.
Bu duygu ve düşüncelerle, başta Ordulu hemşehrilerimizin, aziz milletimizin, Alem-i İslâm’ın Miraç Kandilini tebrik ediyorum. Miraç değerlerinin tüm insanlığın hayrına vesile olmasını, yükseliş ve yücelişimizin nefislerimizden başlayarak dalga dalga toplumun her kesimini kuşatmasını, insanlığın ortak huzurunu tehdit eden terör, şiddet, savaş ve düşmanlığın yerini barış ve huzura bırakmasını temenni ediyorum.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.